Konfederasyonumuz TİSK tarafından hazırlanan “Birlikte Mümkün Türkiye” başlıklı video
13 Nisan 2020
6’ncı Sürdürülebilir Gıda Zirvesi’nde gıdanın geleceği konuşuldu
23 Ekim 2020

KUTLANAMAYAN GÜN

16 Ekim 2020

TÜGİS Yönetim Kurulu Başkanı Necdet BUZBAŞ’ın Dünya Gıda Günü’ne dair yazısı.

16 Ekim Dünya Gıda Günü. Dünya üzerinde yaşanan aç ve açlığın hatırlanması gereken bir gün, kutlanması değil! Bugün yapılacak her etkinliğin ana teması gıda güvenliği ve açlık sorunu olmalıdır.
Covid-19 salgını gösterdiki uluslararası işbirliğinin zayıflığı had safhada. Çok taraflılığın, birlik olmanın zorunlu olduğu kamu sağlığı, açlık, çevre ve iklim krizi gibi küresel müştereklerin çözümünde bile ortak tavır alınamıyor, ortak duruş sergilenemiyor. ‘‘Gemisini kurtaran kaptan’’ deyişi ağırlık kazanmış çözümsüzlük…

1996 yılında gerçekleştirilen Dünya Gıda Zirvesinde, o zaman Dünyada mevcut 900 milyon aç insan sayısının on yıl içinde yarıya indirme gibi bir hedef belirlenmişti. Geçen yıl Dünyamızdaki aç insan 820 milyon, bu yıl Covid-19 salgının getirdiği 150-250 milyon ilave aç insan sayısı ile 1 milyara doğru koşuyoruz.

Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen 2015-2030 dönemini kapsayan on yedi maddelik ‘‘Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’’ içinde birinci sırada yoksulluğun kaldırılması, ikinci sırada sıfır açlık dikkat çekiyor. Ne yaman çelişki, kalkınma hedefleri içinde ilk sıraların açlığa son vermeye tahsis edilmesi!

Salgının özellikle düşük gelirli hanehalkları üzerinde daha olumsuz sonuçlara yol açacağı ve küresel ölçekte yoksulluk ve açlığın azaltılmasında gösterilen gayretleri tehlikeye atacağı gerçeğinden hareketle BM’ler 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerindeki ilk iki sıradaki hedeflere yaklaşmanın imkansızlığı ağırlık kazanıyor.

2000 yılında düşük gelirli ülkelerle yüksek gelirli ülkeler arasında kişi başına düşen gelir farkı 28 kattır. Tam 10 yıl sonra bu fark hala 26 kat görünmektedir. Kişi başına gelirlerdeki bu farklılık gıdaya erişim sorununun ilk basamağı olarak ele alınabilir. Bu ülke insanlarına yapılacak en büyük yardım, ‘‘balık yemesini değil, tutmasını’’ öğretmek ve destekleri buna yönlendirmek olacaktır.

Dünya nüfusunun en zengin yüzde 10’ nuna tekabül eden 630 milyon kişi sera gazı emisyonlarının yüzde 52 sine neden olurken, nüfusun yüzde ellilik yoksul kısmı atmosfere salınan sera gazı toplamının sadece yüzde 7 sinden sorumlu.
Asimetrik küreselleşme, birleştirilirken bölen tercihi ile kendisinden beklenenin aksine eşitsizliği artırırken yoksulluk ve açlığın artmasını adeta körüklemiştir.
Dünya Gıda Günü, açlık ve yoksulluğun hatırlandığı bir gün olarak hafızalarda yer alsın.

Komşusu aç iken tok olan insan olabilir mi? İyi bir insan olarak bireysel katkı ve desteklerimizi çözüm ortağı olarak esirgemeyelim.

Necdet BUZBAŞ
TÜGİS YÖNETİM KURULU BAŞKANI